30 Ağustos 2009 Pazar

GIDA KATKI MADDELERİNİN İNSAN SAĞLIĞI ÜZERİNE OLAN ETKİLERİ İLE İLGİLİ YAPILAN ÇALIŞMALAR

Share/Save/Bookmark

GIDA KATKI MADDELERİ

  1. Ülkemizde gıda katkı maddeleri besinlerde yaygın olarak kullanılmaktadır. Gıda katkı maddelerinin yan etkileri hakkında hekimlerimizin ve tüketicilerin bilgisi çoğu kez sınırlıdır. Gerçek gıdaları taklit eden ve çeşitli katkılarla sunulan besinler gün geçtikçe daha çok miktarlarda tüketilmektedir. Bu besinler vücuda gerekli olan vitamin ve mineral gibi çeşitli besin öğelerini yetersiz miktarda içermekte ve beslenme ile yakın ilgili olan başta kardiyovasküler hastalıklar (koroner arter hastalığı), allerjik astım ve ürtiker gibi çeşitli hastalıkların kolay gelişmesine eğilim yaratmaktadır. Ayrıca içerdikleri çeşitli doğal ya da sentetik katkı maddelerine bağlı allerjik reaksiyonlar gittikçe daha fazla oranlarda bildirilmektedir. Katkı maddelerinin değişik dozlarda tüketilmesi ile psikolojik rahatsızlıklardan kansere kadar varan geniş bir hastalık spektrumu-belirmektedir.
  2. İlk olarak kullanılan gıda katkı maddeleri tuz, sirke ve şekerdir. Aslında geniş olarak gıda katkı maddelerinin kullanımı 20. yy başlarına dayanmaktadır. 1900'lü yıllarda ABD'de yaklaşık 50 gıda katkı maddesinin kullanıldığı bilinmektedir. Günümüzde çalışan kadın oranının artması nedeniyle hazır yiyecek kullanımı giderek artmaktadır. Hazır yiyeceklerin kullanımının artması gıda sektöründe gıda katkı maddelerine olan ihtiyacın artmasına neden olmaktadır. Ayrıca gıda katkı maddelerinin oluşumunda dünya tarihindeki savaşların önemli rol aldığı görülmektedir. Savaşlarda askerlere uzun süre dayanabilecek yiyeceklerin yapımı için yapılan araştırmalar sonucu birçok katkı maddesi kullanıma girmiştir. Günümüzde ABD'de yaklaşık 3800, ülkemizde 1600 gıda katkı maddesi kullanılmaktadır.Birçok gıda katkı maddesi teknik nedenlerden dolayı hazır gıda sektöründe kullanılmaktadır. Ülkemizde gıda katkı maddeleri ile ilgili olarak 16 Kasım 1997'de resmi gazetede yayınlanmış tüzük mevcuttur.
  3. Gıda katkı maddesi resmi gazetede şöyle tanımlanmaktadır: Gıdanın üretilmesi, tasnifi, işlenmesi, hazırlanması, ambalajlanması, taşınması, depolanması sırasında gıda maddesinin tat, koku, görünüş, yapı ve diğer niteliklerini korumak, düzeltmek veya istenmeyen değişikliklere engel olmak amacıyla kullanılan maddelerdir.
  4. Dünyada gıda katkı maddeleri ile ilgili araştırma yapan kuruluşlar, örneğin ABD'de FDA (Food and Drug Administration) ve WHO (Dünya Sağlık Örgütü) mevcuttur. Bu kuruluşlar gıda katkı maddelerinin kullanılacak miktarlarını , toksik düzeylerini ve yan etkilerini incelemektedirler. ABD'de yeni kullanıma girecek olan maddelerin öncelikle bu kuruluşlardan onay almaları gerekmektedir.Gıda katkı maddeleri araştırılırken öncelikle hayvanlar üzerinde denenmektedir. Yan etkilerinin gözlenmediği düzeye NOEL (No Observed Effect Level) adı verilmiştir. Bu değer güvenlik kat sayısı sabitesine (100) bölünerek maksimum günlük alınabilecek miktar ADI (Acceptable-Daily-Intake)bulunmaktadır. Her bir katkı maddesi için bir numara belirlenip sıralama yapılmıştır. Bu sıralamanın başına Europe teriminden kaynaklanan 'E' harfi konmaktadır. Örneğin E123, E345 ... gibi. Böylece tüm gıda katkı maddelerinin standartize edilmesi sağlanmıştır. E kodu alan gıda katkı maddeleri bu standardizasyon güvencesini taşımaktadır.
  5. Gıda katkı maddelerinin kullanımında dikkat edilecek noktalar:

a) İnsan sağlığına zararlı olmamalı ve bu yasalarla belirlenmiş olmalıdır.

b) Kullanımında teknolojik zorunluluk bulunmalıdır.

c) İzin verilen besinlerde ve izin verilen miktarlarda kullanılmalıdır.

d) Besinin değerini azaltmamalıdır.

e) Kalitenin korunması amacıyla kullanılmalıdır.

f) Mümkün olduğu kadar her gün tüketilen temel gıda maddelerinin içine katılmamalıdır.

GIDA KATKI MADDELERİNİN SINIFLANDIRILMASI;
KULLANIM AMAÇLARINA GÖRE SINIFLANDIRMA;
Dört temel sınıfa ayrılır, (kaynak8)

I. Raf ömrünü uzatan katkı maddeleri
a. Asitlik düzenleyiciler
b. Antimikrobiyal maddeler
c. Antioksidanlar
II. Duyusal özellikleri modifiye eden katkılar
a. Dokusal yapıyı düzenleyiciler:
Emülgatörler , kıvam vericiler, jelleştiriciler, kaplama maddeleri
b. Görsel modifikasyon yapanlar
Boyalar(renklendiriciler)
c. Tat ve koku maddeleri , lezzet arttırıcılar
III. Beslenme değerini düzenleyiciler:
a)Fonksiyonel ve/veya diyet gıda katkıları
b)Doğal ve Yapay Tatlandırıcılar, Zenginleştirme Katkıları
IV. İşlem yardımcı maddeleri:
a)Starterler
b)Enzimler
c)Taşıyıcı ve çözgenler , itici gazlar

Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliğinde çeşitli amaçlarla kullanılan 300 civarında katkı maddesi yer almaktadır. Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliğinde, besin etiketinde içindekiler kısmında besine katılmış olan katkı maddesinin fonksiyonu ile birlikte adı veya E kodunun yazılması zorunludur.

FONKSİYONEL SINIF KATOGORİLERİ;
İlgili AB direktifi, 24 farklı kategorideki gıda katkı maddesini kapsamaktadır :
1)Antioksidanlar
2)HacimArttırıcılar
3)Aroma Arttırıcılar
4)İtici Gazlar
5)Parlatıcılar
6)Asitler
7)Jelleştirme Ajanları
8)Renklendiriciler
9)Asitlik Düzenleyici.
10)Kabartıcılar
11)Sertleştiriciler
12)Ayırıcılar
13)Kıvam Arttırıcılar
14)Stabilizatörler
15)Emülgatörler
16)Koruyucular
17)Tatlandırıcılar
18)Emülgatör Tuzlar
19)Köpüklenmeyi Önleyiciler
20)Topaklanmayı Önleyiciler
21)Enzimler
22)ModifiyeNişasta
23)Un İşleme Ajanları
24)Nem Tutucular

E100- E200 Gıda Renklendiricileri

E100
Kurkumin
Turuncu-sarı renklendirici
E100(ii)
Turmerik
Turuncu-sarı renklendirici
E101
Riboflavin
Sarı renklendirici, vitamin B2
E101(ii)
Riboflavin- 5'- Fosfat
Sarı renklendirici, vitamin B2
E102
Tartrazin
Sarı renklendirici, azo boyası
E104
Kunolin Sarı
Yeşil-sarı renklendirici, sentetik
E106
Riboflavin-5-Sodyum fosfat
Sarı renklendirici, vitamin B2
E107
Sarı2G
Sarı renklendirici, azo boyası
E110
Sunset yellow FCF
Sarı renklendirici, azo boyası
E120
Karmin, Kokhineal
Kırmızı renklendirici, doğal
E122
Azorubin
Kırmızı renklendirici, azo boyası
E123
Amarant
Kırmızı renklendirici, azo boyası
E124
Ponso 4R
Kırmızı renklendirici, azo boyası
E127
Eritrosin
Kırmızı renklendirici, sentetik
E128
Kırmızı 2G
Kırmızı renklendirici, sentetik
E129
Alura kırmızısı AC
Kırmızı renklendirici, azo boyası
E131
Patent Mavi V
Mavi renklendirici, sentetik
E132
Indigotin
Mavi renklendirici, sentetik
E133
Parlak Mavi FCF
Mavi renklendirici, sentetik
E140
Klorofiller
Yeşil renklendirici, doğal
E141
Klorofil bakır kompleksleri
Yeşil renklendirici, sentetik
E142
Yeşil S
Yeşil renklendirici, sentetik
E150a-d
Karamel
Kahverengi renklendirici
E151
Parlak Siyah BN
Siyah renklendirici, azo boyası
E153
Karbon
Doğal siyah renklendirici
E154
kahverengi FK
Kahverengi renklendirici, azo boyası
E155
Kahverengi HT
Kahverengi renklendirici, azo boyası
E160a
Alfa-, Beta- ve Gama- Karoten
Doğal turuncu-sarı renklendirici
E160b
Annatto, Biksin, Norbiksin
Doğal sarı renklendirici
E160c
Paprika ekstraktı
Doğal turuncu renklendirici
E160d
Likopen
Doğal kırmızı renklendirici
E160e
Beta-apo-8'-karotenal
Doğal turuncu-sarı renklendirici
E160f
Etil esteri beta-apo-8'-karotenik asit
Doğal turuncu-sarı renklendirici
E161a
Flavoksantin
Doğal sarı renklendirici
E161b
Lutein
Doğal sarı renklendirici
E161c
Kriptoksantin
Doğal, sarı renklendirici
E161d
Rubiksantin
Doğal, sarı renklendirici
E161e
Violaksantin
Doğal, sarı renklendirici
E161f
Rodoksantin
Doğal, sarı renklendirici
E161g
Santhaksantin
Doğal turuncu renklendirici
E161h
Sitranaksantin
Doğal, sarı renklendirici
E162
Pancar kökü kırmızısı
Doğal kırmızı renklendirici
E163
Antosiyaninler
Doğal kırmızı-mor renklendirici
E170
Kalsiyum karbonat
Beyaz renklendirici
E171
Titanyum dioksit
Beyaz renklendirici
E172
Demir oksitleri
Doğal kırmızı-kahverengi renklendirici
E173
Alüminyum
Metal (renklendirici)
E174
Gümüş
Metal (renklendirici)
E175
Altın
Metal (rrenklendirici)
E180
Lithol Rubin BK
Kırmızı renklendirici, azo boyası
E181
Tanenler
Sarı-beyaz renklendirici ve lezzet verici

AZO BOYALARI;
Azo boyaları, azo grubu içeren sentetik renklerdir. -N=N-, azo grubu yapısının bir parçasıdır. Bu azo grupları kendiliğinden meydana gelmezler. Azo boyalarının çoğu sadece bir azo grubu içerir. Fakat bazı azo boyaları iki azo grubu içerir ki bunlara diazo, üç azo grubu içerenlere de triazo denir. Daha fazla azo grubu içeren azo boyaları da mevcuttur.
Azo boyaları, tekstil ve gıda üretiminde kullanılan bütün boyaların yaklaşık yüzde 60-70'ini oluşturur. Teorik olarak, azo boyaları gökkuşağı renklerinin tamamını içerir. Fakat sarı/kırmızı renkleri mavi/kahverengi renklerine göre daha yaygındır.
Azo bağının çevresinde bulunan, genellikle aromatik, farklı yan gruplar N=N grubunun stabilesine yardımcı olurlar. Bu grupların yerleştirilmesi, genişletilmiş dağınık bir sistemin parçası tarafından gerçekleşir. Bu farklı grupların yerleşmesiyle, birçok azo bileşenleri farklı renkler oluşturur. Çünkü dağınık yada konjuge sistemler genellikle ışığın görünebilir frekanslarını emer. Aromatik azo bileşikleri (R = R' = aromatik) genellikle kararlı ve oldukça parlak renkler oluşturmaya eğilimlidir.
Bir azo boyasının genel formülü için, iki tane organik bileşik gereklidir. Bunlar, bir bağlayıcı bileşen ve bir de diazo bileşenidir. Bu bileşenler önemli bir derecede değiştirilebildiği için, çok fazla sayıda boya çeşidi elde edilir; özellikle, başlangıç molekülleri kolaylıkla elde edildiği ve maliyeti ucuz olduğu için. Dahası, reaksiyonun basit olması, prosesin kolayca büyütülmesini yada küçültülmesini sağlar. Reaksiyonların enerji gereksinimleri düşüktür. Çünkü birçok kimyasal reaksiyon oda sıcaklığında yada daha düşük sıcaklıklarda gerçekleşir. Bütün reaksiyonların su içerisinde gerçekleşmesi, çevresel etkiyi azaltır. Çünkü suyu elde etmek kolay ve ucuzdur, ayrıca temizdir. Bütün bu faktörler, azo boyası üretiminin oldukça ucuz olmasını sağlar.
Azo boyaları birçok doğal gıda boyalarından daha da kararlıdır. Azo boyaları bütün gıdaların pH aralığında kararlıdır. Azo boyaları ısıya karşı dayanıklıdır ve ışığa yada oksijene maruz kaldığı zaman rengini kaybetmez. Bu da azo boyalarının her gıda için kullanılabileceğinin göstergesidir. Azo boyalarının bir tek dezavantajı, yağlarda çözünmemesidir. Ancak; bu boyaları, yağda çözünen bir madde içerisinde çözerek yada çok küçük parçacıklar halinde yağ içerisine yayarak, boyanın yağa rengini vermesi gerçekleştirilebilir.
Zehirlilik;
Azo boyalarının etkili toksik oranı, tehlikeli maddeler sınıfı için Avrupa Birliği kriterlerine göre belirlenmiş olup oldukça düşüktür. Azo boyası ile renklendirilmiş bir gıdayı tüketerek, azo boyasının doğrudan toksik seviyesine asla ulaşılmaz. Birçok azo boyasının (gıda ve tekstilde kullanılan) öldürücü oran değeri her 1 kg vücut ağırlığı için 250-2,000 mg kadardır. Bu da azo boyalarının öldürücü dozu için fazla miktarda azo boyası içeren gıdaların tüketilmesi gerektiğini gösterir. Azo boyaları su içerisinde oldukça iyi çözündüğünden, vücut içerisinde toplanmayıp, karaciğerde metabolizmaya uğrar ve idrar yoluyla vücuttan dışarıya atılır. Azo boyaları güçlü renk veren boyalar olduğu için, 1 mg azo boyası ile normal olarak 1 kg gıda boyanabilir. Yetişkin insanlarda öldürücü etki yaratması, bir günde ortalama 100 kg'dan fazla azo boyası içeren gıdanın tüketilmesi ile olur. Bununla birlikte bazı azo boyalarının toksik etkilerinden dolayı gıdalarda kullanılması yasaklanmıştır. Bunlar boya olmayıp, boya ürünlerinin bozulmasıyla oluşan ürünlerdir.
Azo bağları, azo molekülünün en kararsız bölümünü oluşturur. Bu bağlar memelilerde (insan dahil) kolayca enzimatik bozulmalara yol açar. Azo bağları, indirgenebilir ve bölünebilir, sonucunda boya molekülü iki parçaya ayrılır. Bu reaksiyon azo-reduktaz enzimi tarafından gerçekleşir. Bu enzim, özel bir enzim olmayıp, çeşitli mikroorganizmalarda (bağırsak bakterileri gibi) ve bütün test edilmiş memelilerde mevcuttur.
Memelilerdeki azo-reduktaz enziminin farklı aktiviteleri vardır. Bu enzim memelilerin karaciğer, akciğer, böbrek, kalp, beyin, dalak ve kas hücrelerinde mevcuttur. Karaciğer ve böbrekteki azo-reduktaz enzimi, yüksek enzimatik aktiviteye sahiptir.
Azo boyalarının bölünmesinden sonra, aromatik amin bileşiklerinin bağırsakta emilimi gerçekleşir ve idrarla vücut dışına boşaltılır. Fakat, azo boyalarının polar özelliğinden dolayı, metabolizma ve boşaltım sistemleri etkilenebilir. Azo boyaları, sülfonasyon sonucu, boyaların idrar yoluyla boşaltılmasını arttırarak, toksikliği azaltır ve boyaların metabolizmasına katkıda bulunur. Sülfone edilmiş boyalar, genellikle mono-, di-, ve trisülfonat bileşikler, dünya çapındaki gıdalarda, kozmetikte ve ağız için kullanılan ilaçlarda kullanılması önerilen boyalardır. Boyaların birçok bozulmuş ürünleri olduğundan, bunlar sonradan mutajenik yada kanserojenik etki yaparlar. Bu nedenle, bazı boyaların gıda boyası olarak kullanılmasına artık izin verilmemektedir.
Hiperaktivite;
Bazı gıda boyalarının, çocuklarda hiperaktiviteye sebep olduğu ya da hiperaktiviteyi arttırdığı iddia edilmektedir. Buna özellikle azo boyalarının yol açtığı iddia edilir. Çünkü 1970'lerin sonunda, azo boyalarının hiperaktivite etkisi üzerinde çalışılmıştır. Birçok çalışmanın sonucu kesin olarak belirlenmemiş ve birçoğu da çelişki yaratmıştır. Bütün bu çalışmaların gerisinde hiperaktivitenin etkisi için açık bir gösterge yoktur ve bununla ilgili de birçok kez kesin bir rapor kullanılmıştır. Çoğu kez bu raporlar etkili olduğundan yorumu zorlaştırmıştır. Fakat bunun yanında, diğer birçok çalışma da kesin raporlara bağlı olarak hiperaktivite etkisinin olduğunu göstermiştir. Ama fizyolojik parametrelere bağlı etkisini göstermeyi başaramamıştır. Bu nedenle, bunun tipiksel bir örneği olarak 2004 yılında Batemat ve ark. (aşağıdaki kaynaklarda belirtilen) tarafından bir makale hazırlanmış ve daha sonra bu makaledeki reaksiyonlar Lancet dergisinde (aşağıdaki kaynaklarda belirtilen) yayınlanmıştır. Yaklaşık olarak bütün çalışmalarda tek başına azo boyalarının herhangi bir etkisi olmadığı ortaya çıkmış, fakat azo boyaları ve benzoik asit kombinasyonu içeren maddeleri tüketen çocuklarda güçlü bir etki oluşturduğu gözlenmiştir.
Azo boyaları, sentetik boyalar yada doğal boyalarla renklendirilmiş gıdaların, hiperaktivite ve ADHD etkisinin olup olmadığı henüz kanıtlanmamıştır. Fakat hiçbir etkisinin olmadığı da kanıtlanmamıştır. 1980'lerde bu boyaların güçlü etkisinin olduğu iddiasının çok fazla bir geçerliliği artık yoktur. Fakat bu durum, bu etkinin bazı hassas çocuklarda görülmeyeceği anlamını taşımaz.
Alerjik özellikler;
Azo gıda boyaları herhangi bir alerjik reaksiyona sebep olmaz. Birçok azo tekstil boyaları ise alerji ve deride yüksek duyarlılığa neden olur. Fakat bunlar gıda boyası olarak kullanılmaz.
Azo boyalarının çok az miktarı dahi, bağışıklık sisteminde farklı etkilere yol açar fakat doğrudan alerjik reaksiyonlara neden olmaz. Fakat bazı azo boyaları, özellikle tartrazin, diğer maddelere karşı (örneğin ilaçların bir çoğu) alerjik reaksiyonları arttırır.Tartrazin ile benzer özellikte boyalar ve diğer bazı azo boyaları insanlarda astım ve bunun gibi hastalıkların artmasına sebep olur. (kaynak2)

E100 KURKUMİN (C.I. 75300, TURMERİK)

TANIM; Önemli bir baharat çeşidi ve boya maddesi olup yaklaşık 2000 yıldan beri kullanılmaktadır. Güney ve Güney Doğu Asya’ya özgü bir baharattır ve birçok yemeğin, yapımında kullanılmaktadır. Kurkumin suda çözünmez, fakat yağ ve alkol içersinde çözünür. Işığa karşı duyarlıdır. Işığa karşı hassasiyeti alüminyum iyonu eklenerek düşürülebilir.(kaynak2)
KİMYASAL YAPISI;


FONKSİYON VE ÖZELLİKLERİ; Gıda renklendiricisidir. Portakal sarısı renge çözünür.Birçok üründe yapay renklendirici olarak kullanılır.Suda çok çözünmez.
KAYNAK; Doğal renk pancardan ve Yellowroot’ un gövdesinden (Curcuma longa ve Curcuma domestic ) izole edilir.
SONUÇLARI; 90 gün boyunca farelere günde 0,1 mg/kg vücut ağırlığı kurkumin verilmiş ve herhangi bir yan etki gözlenmemiştir. 100 gün boyunca günde 60-1550 mg/kg vücut ağırlığı gibi yüksek oranda kurkumin verildiğinde tiroit hormonunu anormal şekilde etkilediği gözlenmiştir.
Gıdalarda kullanılan konsantrasyonlarında bilinen bir yan etkisi yoktur.
KABUL EDİLEBİLİR GÜNLÜK ALIM MİKTARI; Kurkumin için vücut ağırlığı üzerinden 1 mg/kg, turmerik için 0,3 mg/kg dır.
KULLANIMINDAKİ SINIRLAMALAR; Yoktur; bütün din grupları, etin yanı sıra süt ve süt ürünleri de yemeyen vejetaryenler ve yalnızca et yemeyen vejetaryenler tarafından E100 tüketilebilir.

KULLANILDIĞI ÜRÜNLER; Turmerik ve kurkumin gıdalarda ve kozmetikte yaygın olarak kullanılır.

Kullanım alanları;
-Konserve yiyecekler,
-Pişirilmiş ürünler,
-Süt ve süt ürünleri,
-Dondurma,
-Yoğurt,
-Sarı pasta,
-Bisküvi,
-Patlamış mısır,
-Şekerli yiyecekler,
-Hububatlar,
-Pasta kreması gibi gıdalar,

--->Kurkumin antioksidan olarak da rol oynar. Bu sebepten dolayı katı ve sıvı yağlarda kullanılır.Aynı zamanda unlu mamülleri ( pasta, kek gibi) ransiditiye karşı korur. Turmerik, Hindistan ve diğer Asya ülkelerinde geleneksel ilaç olarak kullanılır. Fakat gıdalarda ya da gıda katkı maddelerinde bu amaçla kullanılmaz.


E101 RİBOFLAVİN (LACTOFLAVİN; VİTAMİN B2 )

TANIM; B2 vitamini yani riboflavin, pentoz şeker olan ribitol ve lumikromdan oluşur. Görünür ve uv ışında bozulur. Göz yorgunluğu, kataraktların önlenmesi ve tedavisi için gereklidir; karbonhidrat, yağ ve protein metabolizmasına yardımcı olur. Ayrıca deri dokularının, tırnakların ve saçların oksijen kullanımına destek verir, kepekleri giderir. Bunların yanı sıra demir ve B6 vitamini alımına yardımcı olur, eksikliği ise hamilelikte bebeğin gelişimine zarar verebilir.
İnsanların bağırsaklarında bakteriler tarafından sentezlenen riboflavin yeterli değildir bu nedenle insanlar besin yoluyla riboflavin almak zorundadır.
KİMYASAL YAPISI;

FONKSİYON VE ÖZELLİKLERİ;Gıdalara sarı yada turuncu-sarı renk verir.Suda çok çözünmez.
KAYNAK; Riboflavin bitkilerden ve mikroorganizmalardan sentez edilir. Özellikle yapraklı sebzelerde, mayada, sıcak kanlıların bütün organlarında (karaciğer, böbrek, bağırsak…), balıkta, yumurtada ve sütte bulunur.Ticari olarak mayalardan hazırlanır böylece sentetik olarak üretilir.
SONUÇLARI; Riboflavin vücutta depolanır ve günlük ihtiyaçtan fazlası üre oluşmasına neden olur. Beslenmede günlük sınır aşılmadığı sürece herhangi bir toksikolojik problem görülmemiştir.
KABUL EDİLEBİLİR GÜNLÜK ALIM MİKTARI; Vücut ağırlığı üzerinden 0,5mg/kg
KULLANIMINDAKİ SINIRLAMALAR; Yoktur; E101 bütün din grupları, yalnızca et yemeyen vejeteryanlar ve etin yanı sıra süt ve süt ürünleri de yemeyen vejetaryanlar tarafından tüketilebilir. Sütten üretilmesine rağmen, bu ticari olarak yapılmaz.
KULLANILDIĞI ÜRÜNLER;
-Salça,
-İşlenmiş peynirler,
-Süt ürünleri,
-Salamura edilmiş salatalık,
-Vitamin tabletleri…


E102 TARTRAZİNE (C.I.19140:FD and C Yellow 5 )- Sunset Yellow

TANIM;
Tartrazine azo boyaları içersinde en reaktif olanıdır. Sentetik bir gıda boyasıdır.

KİMYASAL YAPISI;


FONKSİYON VE ÖZELLİKLERİ; Sarı gıda renklendiricisi. Suda çok çözünür.
KAYNAK; Sentetik azo boyası.
SONUÇLARI; Tartrazine ile 88 çocuk üzerinde yapılmış bir çalışmada 12 çocukta ağır migren semptomlarına neden olmuştur. Tartrazine astım hastası olan bazı erişkinlerde ise hastalık tepkilerini arttırmıştır. Tartrazin, çok güçlü allerjen olarak gözükmektedir. Özellikle aspirine karşı aşırı duyarlı ve astmatik bünyeler için tehlikelidir. Diğer reaksiyonlar olarakta , bulanık görme, kaşıntı, rinit, morarmış deri benekleri örnek verilebilir.Meyve sularında bulunan tartrazine küçük yaştaki çocuklarda uykusuzluk sorununa neden olmuştur. Özellikle Benzoit asit (E210)la birlikte bulunduğunda tartrazinin çocuklarda aşırı aktiviteye sebep olduğu görülmektedir. Hiperaktif çocuklar deѕtek grubu iѕe tartrazinin bu çocukların diyetinden çıkarılmaѕı gerektiğini belirtmiştir.
KABUL EDİLEBİLİR GÜNLÜ,K ALIM MİKTARI; Vücut ağırlığı üzerinden 0,5 mg/kg
KULLANIMINDAKİ SINIRLAMALAR; Yoktur ; E101 bütün din grupları, yalnızca et yemeyen vejetaryanlar ve etin yanı sıra süt ve süt ürünleri de yemeyen vejetaryanlar tarafından tüketilebilir.Sütten üretilmesine rağmen, bu ticari olarak yapılmaz.
KULLANILDIĞI ÜRÜNLER;
-Salça,
-İşlenmiş peynirler,
-Süt ürünleri,
-Salamura edilmiş salatalık,
-Vitamin tabletleri,
-Alkolsüz içecekler,
-Dondurma,
-Şekerlemeler,
-Puding,
-Spagetti.


E104 KİNOLİN SARISI (C.I.47005, GIDA SARI 13)

TANIM; Disulphonic asidin disodium tuzundan sentetik kömür katranı boyası. İki çeşit kinolin sarısı vardır. Bunlar erken ve geç kinolin sarısı olarak adlandırılır.
KİMYASAL YAPISI;


FONKSİYON VE ÖZELLİKLER; Gıdalara donuk sarı – yeşilimsi sarı renk verir.Suda çok çözünür.
KAYNAK ; Sentetik olmayan azo boyası.
SONUÇLARI; Köpek ve fareler üzerinde yapılan kısa süreli çalışmalar göstermiştir ki boyanın yemek kanalından emilimi fakirdir.Histamin serbest bırakıcısı olarak rol oynamasına rağmen, kullanılan konsantrasyonlarda yan etkisi bilinmemektedir.
Gıda Danışmanlığı Komitesinin raporlarında, gıdalarda kinolin sarısı kullanımı uygun dozlarda olduğu sürece sakıncalı görülmemiştir.
Hiperaktif Çocuklar Grubu raporlarında, kinolin sarısının hiperaktif çocukların diyetinden çıkarılması gerektiğini belirtmiştir.
Bazı insanlarda kinolin sarısının deri döküntülerine neden olabildiği görülmüştür.
KABUL EDİLEBİLİR GÜNLÜK ALIM MİKTARI;Vücut ağırlığı üzerinden 10 mg/kg.
KULLANIMINDAKİ SINIRLAMALAR; Yoktur ; E101 bütün din grupları, yalnızca et yemeyen vejetaryanlar ve etin yanı sıra süt ve süt ürünleri de yemeyen vejetaryanlar tarafından tüketilebilir.
KULLANILDIĞI ÜRÜNLER;
-İskoç yumurtası
-İsli et ürünleri
-Dondurma…
NOT; Norveç, Amerika , Avusturalya ve Japonya ‘da kullanımı yasaklanmıştır.



E107: Sarı 2G ( Food Yellow 5 )

TANIM; Sentetik azo boyasıdır.
KİMYASAL YAPISI;

FONKSİYON VE ÖZELLİKLER; Sarı gıda renklendiricisi. Suda çok çözünür.
SONUÇLARI;E107 alerjilere, hiperaktiviteye ve astıma yol açar. Kullanımı sınırlandırılmıştır ve bu renklendirici yakın gelecekte yasaklanabilir.
KABUL EDİLEBİLİR GÜNLÜK ALIM MİKTARI; A.D.I. tarafından belirlenmemiştir.
KULLANIMINDAKİ SINIRLAMALAR; Yoktur; E107 bütün din grupları, yalnızca et yemeyen vejeteryanlar ve etin yanı sıra süt ve süt ürünleri de yemeyen vejetaryanlar tarafından tüketilebilir.
KULLANILDIĞI ÜRÜNLER;
-Mayonez.


E110 SUNSET YELLOW FCF (C.I.15985;FD and C Yellow 6 )

TANIM; Sentetik azo boyasıdır.Gıdalara sarı renk verir.Gıda sanayiinde birçok farklı üründe kullanılmaktadır.
KİMYASAL YAPISI;


FONKSİYON VE ÖZELLİKLERİ; Sarı gıda renklendiricisi. Suda çok çözünür.
KAYNAK; Sentetik azo boyasıdır.
SONUÇLARI; Sunset Yellow bazı insanlarda alerjik reaksiyonlara neden olmuştur.Ciltte beyaz - kırmızı döküntüler (kurdeşen) yan etkisidir.Bunun dışında gastrit reaksiyonlar, mide rahatsızlıkları, bulantı gözlenebilir. Buna ek olarak, histamini serbest bırakır ve astım belirtilerini yoğunlaştırır. Benzoatlarla kombinasyonlar halinde, çoçuklarda hiperaktiviteye dahi yol açabilir.
KABUL EDİLEBİLİR GÜNLÜK ALIM MİKTARI; Vücut ağırlığı üzerinden 2.5 mg/kg.
KULLANIMINDAKİ SINIRLAMALAR; Yoktur; E110 bütün din grupları, yalnızca et yemeyen vejeteryanlar ve etin yanı sıra süt ve süt ürünleri de yemeyen vejetaryanlar tarafından tüketilebilir.
KULLANILDIĞI ÜRÜNLER;
· Reçel, jöle, marmelat,
· Sıcak çikolata karışımı,
· Bitter soda,
· Paket çorbalar,
· Tatlı, şekerlemeler,
· Yoğurt,
· Portakal aromalı bisküviler,
· Galeta unu,
· Dondurma,
· Meyve preparatları,
· İsviçre ekmeği,
· Alkolsüz içeçeklerin bazıları,
· Limon sosu…
















1 yorum:

  1. merhabalar kaynakçasını yazabilirmisiniz tez ödevimde kullanmak istiyorum..teşekkürler

    YanıtlaSil