25 Eylül 2009 Cuma

GIDA KATKI MADDELERİ

E133 PARLAK MAVİ FCF;
GÖZLENEBİLECEK YAN ETKİLERİ;

Kullanılan konsantrasyonlarda nadiren yan etki meydana gelir. Bazı alerjik reaksiyonlar rapor edilmiştir.
KULLANILDIĞI ÜRÜNLER;
Dondurma,
İşlenmiş Bezelye,
Süt Ürünleri,
Tatlılar,
İçecekler…

E140 KLOROFİLLER;
GÖZLENEBİLECEK YAN ETKİLERİ;
Bütün bitkilerde ve alglerde mevcut olan doğal yeşil renkdir. Ticari olarak ısırgan, çim ve yoncadan ekstrakte edilir. Bilinen bir yan etkisi yoktur.
KULLANILDIĞI ÜRÜNLER;
Yağlar,
Çorbalar,
Makarnalar,
Dondurma,
Sakızlar….

E141 KLOROFİL BAKIR KOMPLAKSLERİ;
GÖZLENEBİLECEK YAN ETKİLERİ;
Doğal bir renklendiricidir. Bilinen yan etkisi yoktur. E141 ısıltıldığı zaman bakır serbest kalır fakat bakırın bu bileşik içindeki bakır konsantrasyonu toksik seviyelere ulaşmaz.
KULLANILDIĞI ÜRÜNLER;
Bazı peynir çeşitleri,
Dondurma,
Çorbalar…

E142 YEŞİL S;
GÖZLENEBİLECEK YAN ETKİLERİ;
Bilinen bazı yan etkisi vardır. Bunların başında alerji ve anemi gelir.
Çocuklarda hiperaktiviteyi arttırmaktadır.
Tiroide neden olabilmektedir.

=>>Yeşil S bir gıda katkı maddesi olarak Kanada, America Birleşik Devletleri, Japonya ve Norveç’ de yasaklanmıştır.
KULLANILDIĞI ÜRÜNLER;
Karışık paket kekler,
Konserve bezelye,
Nane sosu,
Tatlılar,
Dondurma,
Et suyu…

Share/Save/Bookmark

GIDA KATKI MADDELERİ

E129 ALURA KIRMIZISI;

GÖZLENEBİLECEK YAN ETKİLERİ ;

Astım belirtilerini yoğunlaştırabilir,
Dikkat eksikliğine neden olabilir,
Çocuklarda hiperaktiviteye neden olabilmektedir bu nedenle hiperaktif çocukların diyetinden çıkarılmıştır.
Aspirine intölerans oluşturabilmektedir,
Bazı insanlarda alerjilere neden olabilmektedir, deri dökülmeleri gözlenebilmektedir,
Bazı insanlarda solunum zorluklarına neden olabilmektedir,
Karışımlardaki bileşiklerin bazıları mutajenik olabilir; bu nedenle kullanımı birkaç ürünle sınırlıdır. Parçalanma ürünlerinden biri yüksek konsantrasyonlarda bulunduğu zaman hayvanlarda mesane kanserine sebep olur.
KULLANILDIĞI ÜRÜNLER;
Meşrubatlar,
Şekerlemeler,
Çocuk ilaçları,
Pamuklu şeker




E131 PATENT MAVİ V;

GÖZLENEBİLECEK YAN ETKİLERİ ;
Gıdalarda kullanılan konsantrasyonlarında nadiren yan etkileri görülür.
Seyrek olarak alerjik reaksiyonlar tanımlanmıştır, bunlar renklendiricinin (vücut) proteinlere bağlanması yüzündendir.
Histaminin serbest bırakılmasından sorumludur.
KULLANILDIĞI ÜRÜNLER;
İskoç yumurtaları


E132 İNDİGOTİN ;

GÖZLENEBİLECEK YAN ETKİLERİ ;
è İndigotin, doğal bir boya olduğu için genellikle yan etkisi yoktur. Seyrek olarak alerjik reaksiyonlara neden olabilir.
KULLANILDIĞI ÜRÜNLER;
Şekerlemeler,
Bisküvi,
Tuzlu karışımlar


Share/Save/Bookmark


24 Eylül 2009 Perşembe

GIDA KATKI MADDELERİ

E122 AZORUBİN (KARMOSİN, C.I.14720)

TANIM; Sentetik azo boyasıdır. Gıdalara kırmızı renk verir. Genellikle disodyum tuzu gibidir. Özellikle fermantasyondan sonra gıdalarda ısı etkisiyle kırmızı renk sağlanır. (kaynak1-2)

KİMYASAL YAPISI;
FONKSİYON VE ÖZELLİKLERİ; Kırmızı gıda renklendiricisi. Suda çok çözünür.
SONUÇLARI; Azorubin içeren ürünler ile domuzlar, sıçanlar ve fareler üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda azorubinin ciddi bir toksikolojik etkisi olmadığı gözlenmiştir fakat azorubinli gıdaların tüketimi sonucunda histamin serbest kaldığı için astım belirtilerinin arttığı gözlenmiştir.Bunun dışındaki yan etkileri aspirine karşı duyarlılığı arttırabilir, deride kurdeşene benzer kızarıklıklara ve döküntülere neden olabilir, alerjik reaksiyonların artmasına neden olabilir. Benzoatlarla kombinasyonları halinde, çocuklarda hiperaktiviteye dahi yol açabilir. Bu nedenle hiperaktif çocukları destek grubu azorubinin çocukların diyetinden çıkarılmasını tavsiye eder. (kaynak1)
Boya laktik asit bakterileri tarafından renksizleştirilir. Boya bağırsakta kırılır ve dışkıyla dışarıya atılır.
KABUL EDİLEBİLİR GÜNLÜK ALIM MİKTARI; Vücut ağırlığı üzerinden 4 mg/kg.
KULLANIMINDAKİ SINIRLAMALAR; Yoktur; E122 bütün din grupları, yalnızca et yemeyen vejeteryanlar ve etin yanı sıra süt ve süt ürünleri de yemeyen vejetaryanlar tarafından tüketilebilir.(kaynak2)
KULLANILDIĞI ÜRÜNLER;
Paket çorbalar,
Sütlü pelteler, muhallebiler,
Galeta unu,
Paket jöleler,
Şekerlemeler,
Paket kekler,
Dondurma,
Meyveli yoğurt,
Badem ezmesi,
Hazır reçeller,
Bitter soda,
=>Azorubin ; Kanada, Japonya, Norveç, İsveç ve Birleşik Devletler' de yasaklanan bir yiyecek katkı maddesidir.




E123 AMARANT (C.I. 16185 ; FD and C Red 2 )

TANIM; Sentetik azo boyasıdır. Gıdalara morumsu kırmızı renk verir. Aynı ada sahip küçük
otsu bir bitkiden türetilmiştir.
FONKSİYON VE ÖZELLİKLERİ; Kırmızı gıda renklendiricisidir. Suda çok çözünür.
SONUÇLARI; Aspirine duyarlılık, alerjik reaksiyonlarda artış, deri kızarıklıkları yan etkileri arasındadır. Histamini serbest bırakır ve astım belirtilerini yoğunlaştırır. Benzoatlarla kombinasyonu halinde hiperaktiviteye dahi yol açabilir. Hayvanlarla yapılan araştırmalarda doğum kusurlarına ve hatta cenin kayıplarına dahi neden olabildiği gözlenmiştir fakat insanlar üzerinde çalışma yapılmamıştır.
KABUL EDİLEBİLİR GÜNLÜK ALIM MİKTARI; Vücut ağırlığı üzerinden 0,5 mg/kg.
KULLANILDIĞI ÜRÜNLER;
Paket çorbalar,
Hazır kekler,
Sıvı vitamin C preparatları,
Hazır et suları, soslar
Konserve elma ve armut suyu
Havyar.


=>> Norveç, Rusya ; Avusturya ve Amerika ‘da tamamen yasaklanmıştır. Fransa’da ise
yalnızca havyarda kullanımına izin verilmiştir.





E124 PONSO 4R (C.I. 16255, Kosinal Kırmızı A);

TANIM; Sentetik azo boyasıdır. Kırmızımsı toz veya granüller halinde bulunmaktadır. Suda çözünür nitelikte olan bu madde, etanol de çok az çözünmektedir. (Kaynak 12)
KİMYASAL YAPISI;

FONKSİYON VE ÖZELLİKLERİ; Kırmızı gıda renklendiricisidir. Suda çok çözünür.
SONUÇLARI; Benzoatlarla bileşimleri halinde, çocuklarda hiperaktiviteye yol açabilir. Buna ek olarak, histamini serbest bırakır ve astım belirtilerini yoğunlaştırır. Aspirine duyarlı insanlarda duyarlılığı arttırır. Mide ve bağırsak tarafından absorbe edildiği için uzun süreli bazı çalışmalar sonucu Ponso 4R birçok ülkede kansorejen kabul edilmiştir ve ABD, Norveç ve Finlandiya da yasaklanmıştır.
KABUL EDİLEBİLİR GÜNLÜK ALIM MİKTARI; Vücut ağırlığı üzerinden 0-4 mg/kg.
KULLANIMINDAKİ SINIRLAMALAR; Yoktur; E124 bütün din grupları, yalnızca et yemeyen vejetaryenler ve etin yanı sıra süt ve süt ürünleri de yemeyen vejetaryenler tarafından tüketilebilir.(kaynak2)
KULLANILDIĞI ÜRÜNLER;
Hazır cheesecake,
Hazır kekler,
Paket çorbalar,
Salam,
Bitter soda,
Balık sosu,
Hazır paket tatlılar,
Konserve çilek de,
Konserve kirazda,
Ahududu pasta dolgularında,
Çabuk donan jöle karışımlarında,




E127 ERİTROSİN ( C.I. 45430 )

TANIM; Eritrosin gıdalara kiraz pembe renk veren sentetik bir gıda renklendiricisidir.
KİMYASAL YAPISI;

FONKSİYON VE ÖZELLİKLERİ; Kırmızı gıda renklendiricisidir. Suda çok çözünür. 2.4.5.7- tetraiodofluorescein'in disodium tuzudur.
KAYNAK; Sentetik iyodin içeren kırmızı boya.
SONUÇLARI; Gıdalarda kullanılan konsantrasyonlarında bazı yan etkileri vardır. Birkaç olayda hiperaktiviteyi yükselttiği rapor edilmiştir. Bunun mutajenlerle bağlantılı olma olasılığı vardır. Eritrosin, güneş ışığına duyarlılığı ile insanlarda ışığa duyarlılığın yükselmesine neden olur.
Yüksek iyot içeriğinden dolayı tiroit hormon düzeylerini artırabildiği ve hipertiroidizm götürebildiği ifade edilir.(kaynak13)
Kullanımı Norveç ve Amerika’ da yasaklanmıştır.(kaynak1)
KABUL EDİLEBİLİR GÜNLÜK ALIM MİKTARI; Vücut ağırlığı üzerinden 0,1 mg/kg.
KULLANIMINDAKİ SINIRLAMALAR; Yoktur; E124 bütün din grupları, yalnızca et yemeyen vejetaryenler ve etin yanı sıra süt ve süt ürünleri de yemeyen vejetaryenler tarafından tüketilebilir.(kaynak2)
KULLANILDIĞI ÜRÜNLER;
Kokteyl kirazları,
Kiraz şekerlemeleri,
Kiraz şurupları,
Konserve yengeç ve somon balığı,
Danimarka salamı,
Etli yiyecekler,
Çikolata,
Sarımsak sosu,
İskoç yumurtaları,
Çabuk muhallebi,
Doldurma zeytinler,
Paket kekeler…






E128 KIRMIZI 2G ( C.I. 18050 )

TANIM; Kırmızı 2G , disodyum 8-asetamido-1-hidroksi-2-fenilazonaftalen-3,6-disülfonat ve başlıca renksiz elementler olarak, sodyum klorid ve/veya sodyum sülfat ile birlikte yardımcı renklendirici maddelerden oluşur.Kırmızı 2G, sodyum tuzu olarak tanımlanır.Kalsiyum ve potasyum tuzuna da izin verilir.(kaynak14)
KİMYASAL YAPISI;


FONKSİYON VE ÖZELLİKLERİ; Kırmızı gıda renklendiricisidir. Suda çok çözünür, etanolda az çözünür.
SONUÇLARI; Azo boyası olduğu için insanlarda aspirine karşı duyarlılığa neden olmaktadır. Histamini serbest bırakır ve astım belirtilerini yoğunlaştırır. Benzoatlarla kombinasyonları halinde, çocuklarda hiperaktiviteye dahi yol açabilir. Bununla birlikte, Kırmızı 2G anemiye neden olabilmektedir. (Anemi; bir çeşit kan hastalığıdır. Kanda normalden daha az alyuvar bulunmasıdır. İnsanların savunma sisteminin zayıflamasına neden olur. ) Aynı zamanda kırmızı 2G ile yapılan araştırmalar sonucunda kırmızı 2G’nin kansere de neden olabileceği düşünülmektedir. Sonuç olarak, kullanımı çok sınırlıdır. Kırmızı 2G Avustralya, Avusturya, Kanada, Japonya, Norveç, İsveç, Malezya ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yasaklanmıştır. İrlanda, İsrail ve Yunanistan’ dada Temmuz 2007 yılında yasaklanmıştır.
KABUL EDİLEBİLİR GÜNLÜK ALIM MİKTARI; Vücut ağırlığı üzerinden 0,1 mg/kg.
KULLANIMINDAKİ SINIRLAMALAR; Yoktur; E124 bütün din grupları, yalnızca et yemeyen vejetaryenler ve etin yanı sıra süt ve süt ürünleri de yemeyen vejetaryenler tarafından tüketilebilir.(kaynak2)
KULLANILDIĞI ÜRÜNLER;
Sosis
Pişmiş et ürünleri (hamburger , köfte…)
İçecekler



Share/Save/Bookmark

6 Eylül 2009 Pazar

GENÇLİK İÇİN SÜPER 14 YİYECEK

Share/Save/Bookmark



"Süper Yiyecekler" olarak adlandırılan 14 temel besin ürünü beslenme uzmanları tarafından yaşlılığa derman olarak gösteriliyor. Bu yiyeceklerin haftada en az 4 kez tüketilmesi öneriliyor. İşte 14 süper yiyecek ve faydaları;
BROKOLİ: Yaşlanmayı geciktiren bitkilerin başında geliyor. Toksinlerin oluşumunu engelliyor. Vücuttaki hücrelerin zarar görmesini yavaşlatıyor. Kansere karşı da koruyucu.
Portakal: Dinamizmin kaynağı. Damar tıkanıklığını önlüyor. Vücuttaki direnci arttırıyor.
Yulaf: Lif deposu... Kolestrol düşürücü özelliği bulunuyor. Sindirimi hızlandırdığı için de diyet reçetelerinde tercih ediliyor.
Domates: Kanser önleyici antioksidan ihtiva ediyor. Kadınlarda göğüs ve yumurtalık kanseri riskini azaltıyor. Kalp krizi riskini de düşüren özelliği bulunuyor.
Somon balığı: Bir porsiyon somon balığı 19 gram protein ve bolca Omega-3 içeriyor. Omega-3 kalp krizi riskini azaltarak kan basıncını kontrol altına alıyor.
Bezelye: Protein, lif ve nişasta açısından zengin bir besindir. Bezelye vücuda enerji verir ve vücudu kuvvetlendirir. Kasların gelişmesine ve yenilenmesine yardım eder. Kansızlığa iyi gelir. Kan Kanserine karşı koruyucudur. Karaciğerin çalışmasını düzene sokar.
Ceviz: Yüksek kolesterolü düşüren ceviz, damar tıkanıklıklarını ve şeker hastalığı tedavisine yardımcı oluyor. İçerdiği demir sayesinde kansızlığa iyi geliyor.
Böğürtlen : Yaşlılıktan kaynaklanan hafıza kayıplarını önlüyor. İshal ve ağır yarası ile ayak yorgunluğuna birebir. Ayrıca güzellik kaynağı olarak tanımlanıyor.
Yoğurt: Zengin besin değeri sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir, bu özelliği nedeniyle vücudu kanserden korur… Vücutta kendi kendine sindirilen tek gıda yoğurttur. Tüberküloz hastalığına karşı doğal bir antibiyotik etkisi gösterir. Stres, alkol, kolalı ve karbonatlı içeceklerle zarar gören sindirim sistemini korur.
Bal kabağı: Bir küçük tabak balkabağı, günlük beta-karoten ihtiyacının %25'ini, C vitamini ihtiyacının yüzde 10'unu karşılar ve iyi miktarda potasyum içerir. Ayrıca iyi bir lif kaynağıdır. Beta-karoten, birçok kanser çeşidini önlemeye yardımcı olabilir.
Soya fasulyesi: 453 gramlık soya ununda 31 yumurtanın, 6 büyük şişe sütün veya 900 gramlık kemiksiz etin ihtivâ ettiği kadar protein bulunduğu belirlendi. Vücut için birebir...
Hindi: 125 gramı, vücudun günlük folik asit ihtiyacını karşılar. Folik asit, kan hücrelerinin yenilenmesine yardımcı olur.
Ispanak: Antioksidan özelliği taşıyan A vitaminine dönüşen betakaroten içerir. Sağlıklı gözler için gereklidir. Katarakt ve diğer göz tabakalarının bozulmasına karşı lutein maddesi de içerir.
Çay: Günde 2 bardak içilen çayla, 4 elma, 5 soğan, 7 portakal yemiş gibi kalp dostu antioksidan madde almış olursunuz. Özellikle çocukların haftada en az 6 bardak sütlü çay içmesini öneriliyor.

3 Eylül 2009 Perşembe

GIDA KATKI MADDELERİ...

Share/Save/Bookmark




E120 KARMİN, KARMİNK ASİT, KOSİNAL (C.I.75470)

TANIM; Koşineal, zamanla bozulmaya karşı dayanıklı, doğal ve suda çözünebilen bir renklendiricidir. Koşineal, ışığa ve ısıya karşı oldukça stabil olup, bütün doğal boya maddeleri içersinde oksidasyona en dayanıklı olanıdır. Koşineal boyası, bazı sentetik gıda boyalarından daha fazla kararlıdır.
Koşineal boyasının iki önemli şekli vardır. Bunlar; koşineal özü (E120(ii)) ve karmin (E120(i))’dir. Koşineal özü, yaklaşık %20’ si karminik asit olan, böceklerin ham iken kurutulup ve toz haline getirilmiş vücut kısmından elde edilen bir boyadır. Karmin ise koşineal’ den elde edilen dahada saflaştırılmış bir boyadır.
KİMYASAL YAPISI;
FONKSİYON VE ÖZELLİKLERİ; Kırmızı gıda renklendiricidir. Suda çok çözünür.
KAYNAK; Karmin, Dactylopius coccus böceğinden elde edilen bir tür renk pigmentidir. Bu böcek, Opuntia cinsi kaktüs bitkisinin üzerinde yaşar. Bu böcek, tropikal Güney ve Ortadoğu Amerika’da yaşar ve bitki üzerinde diğer böceklerin yaşamını engelleyerek pigment üretir. Pigment, böceğin yumurtalarından ve vücudundan elde edilir.
SONUÇLARI; Koşineal boyasının, bilinen toksik ya da kanserojenik bir etkisi yoktur.Fakat bu boya bazı insanlarda anafilaktik- şok reaksiyonlara neden olabilir.bu reaksiyonların nedeni ise, karmink asitten dolayı olmayıp, boyanın hazırlanışı sırasında bulaşan bazı maddelerden dolayıdır. Bazı durumlarda hiperaktiviteyi arttırdığı rapor edilmiştir.
KABUL EDİLEBİLİR GÜNLÜK ALIM MİKTARI; Vücüt ağırlığı üzerinden 5 mg/kg.
KULLANIMINDAKİ SINIRLAMALAR; Böceklerden ekstrakte edildiği için, etin yanı sıra süt ve süt ürünleri de yemeyen vejetaryanlar, yalnızca et yemeyen vejeteryanlar ve bazı din grupları tarafından E120 tüketilmez.
KULLANILDIĞI ÜRÜNLER;
Kek,
Bisküvi,
İçecekler,
Reçel,
Dondurma,
Sucuk,salam,sosis,
Börek,
Kurutulmuş balık,
Yoğurt,
Elme şarabı…
à Sakız, hap ve öksürük pastilinde de kullanılır.

KALBİNİZ İÇİN FAVORİ 4 YİYECEK

Share/Save/Bookmark



Canınızın istediğini, istediğiniz zaman yiyebileceğiniz ve bu yiyeceklerin kesinlikle sağlığınız için zararlı olmadığı bir dünya hayal edin. Ancak, bu gerçek dünyada maalesef olmuyor.
Kalp hastalığı tüm dünyada ölüme neden olan önemli bir sorun. Beslenme uzmanları, hangi yiyeceğin bizim kalp sağlığımız için iyi olduğunu tespit etmenin yolunu buldular. Howstuffworks isimli internet sitesinde yer alan en favori 4 yiyecek listesini açıklıyor. Paketlenmiş ve işlenmiş gıdalardan mümkün olduğunca uzak durulması istenen sitede, işte kalp sağlığı için iyi olan 4 yiyecek:
1.Balık: Omega 3 yağ asitleri bakımından zengin olan balık, doğal bir uyarıcıdır. Bu kan basıncının düşmesine ve ilthabın önlenmesine yardım eder. Omega 3 yağ asitleri, damarlara nüfuz eder ve damarları daha esnek hale getirir. Soğuk sularda yaşayan yağlı balıklar (somon balığı), Orkinos tipi ton balığı, uskumru, sardalya, hamsi gibi deniz ürünlerinde bulunuyor. Yapılan araştırmalarda, omega-3 yağ asitlerinin dengeli alımının özellikle kalp ve damar hastalıkları açısından yararlı olduğu vurgulanıyor. Omega-3 tüketenlerde koroner kalp hastalığına bağlı ölümlerin daha düşük olduğu bulunmuştur.
2. Sert kabuklu yemiş (ceviz, fındık gibi): En kolay tüketilebilen yiyecek, budur. Çünkü, hazırlamak için zamana ve tüketmek için ise hayal gücüne ihtiyaç yoktur. Sert kabuklu yemişler, sağlıklı yağlar ve proteinler bakımından oldukça zengindir. Sağlıklı yağlar, doymamış yağlardır ve iki çesittir: tekli ve çoklu doymamış yağ. Fındık, ceviz gibi bu kabuluklu yiyecekler, iyi kolesterol seviyesini artıran ve ayrıca antioksidan olan flavonid içeriyor. Bundan dolayı birçok doktor günde bir avuç fındık ya da ceviz yenilmesini öneriyor . Cevizde bulunan E vitamini, lif ve doymamış yağların kalbi koruduğu haftada iki üç avuç ceviz yiyenlerin kalp krizi geçirme riskinin yüzde 50 azaldığı belirtiliyor
3. Kurubaklagiller: Ne kadar çok kuru fasulye yerseniz kalbiniz için o derece iyidir. Ancak konserve fasulyelerden uzak durun. Daha çok taze fasulye pişirin, onların tadı daha iyidir, sodyum ve koruyucuyla sıkıştırılmamıştır ve fiyatı da daha ucuzdur. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi de 2005 yılında şu mesajı onayladı: "Fasulye içeren beslenme kalp hastalığı ya da belirli kanser türlürinde riskinizi azaltır". Yiyecek olarak kullandıklarımızın başlıcaları; nohut, mercimek, kuru fasulye, bakla, bezelye, börülce ve soya fasulyesidir. Kuru baklagiller kalp sağlığı için çok yararlıdır. Kalp hastalıklarının en önemli risk faktörlerinden biri kanda kolesterol düzeyinin yüksek olmasıdır. Kurubaklagillerde bulunan çözünür posa, kan kolesterolünün düşürülmesine yardımcı olur.
4. Tam tahıllar: Tam tahıllı gıdalar bütün çekirdek içeriyor; ancak rafine hububatlar kepek ve tohumun yok edildiği bir süreç olan öğütülme işleminden geçiyor. Kepek ve tohumu atmak, raf ömrünü uzatabilir, ancak bu işlem B vitaminlerini, lifi ve demiri de yok ediyor. Bazı rafine hububatlar zenginleştirilmiştir, bu şu anlama geliyor; bu ürünlere yeniden B vitaminleri ve demir eklenmiştir. Ancak yine de bunlarda lif bulunmamaktadır. Tam tahıllardaki bütün çekirdekler kalp hastalığı riskinizi yaklaşık yüzde 15 oranında azaltır. Çünkü lifler kan damarlarının duvarındaki kötü kolesterolü temizler. Tam tahıllarda aynı zamanda E vitamini de vardır. Peki tam tahıllı gıdalar hangileridir? Öncelikle yulaf unu. Bir kase kahvaltı gevreği , kolesterol seviyenizi 16 ile 28 puan arasında düşürüyor. Ekmek alırken içindekiler bölümü dikkatlice okuyun ve beyaz pirinç yerine esmer pirinci deneyin. Tahıl taneleri (buğday, pirinç ve mısır, yulaf, çavdar, arpa, sorgum ve darı vb) kabuk (kepek), endosperm, germden oluşuyor.

ÜZÜM ÇEKİRDEĞİ ŞİFA SAÇIYOR

Share/Save/Bookmark
--->


Üzüm Çekirdeği Avrupa'da ilaç niyetine satılıyor. Mucizevî çekirdek ödemden, nezleye kadar bir çok hastalığın tedavisinde kullanılıyor. Üzümün çok faydalı olduğu bilinir. Özelliklede zihin açıcı yönü ile sınavlardan önce kuru üzüm tavsiye edilir. Ama birçoğumuz üzümü yerken çekirdeğinden muzdarip oluruz. Onu tüketmez, atarız. Hatta marketlerde en çok çekirdeksiz üzümler rağbet görür. Halbuki üzümün çekirdeği bugün birçok Avrupa ülkesinde ilaç niyetine, tabletler halinde satılıyor. Yavaş yavaş Türkiye'de de yaygınlaşmaya başlayan üzüm çekirdeği, yakında bütün eczanelerdeki yerini alacak gibi.
Bu çekirdeğin en önemli faydası kan damarı onarıcısı olması. Kan damarları insan için hayati önem taşıyor. Başınızdan ayak uçlarınıza kadar her doku kanla beslenir. İncecik kılcal damarlardan, geniş atardamarlara kadar, karmaşık kan damarları ağı sizin yaşam hattımızdır. Eğer kan damarları yaşlanır, hastalanır, zayıflar, incelir ve kan sızdırırsa, sağlığınız tehlikede demektir. Eğer oksijeni taşıyan kan düzgün bir biçimde akmıyorsa kalp kasınız hasar görebilir. İşte üzüm çekirdeği, zayıflamış kan damarlarını güçlendirip normal sağlıklarına döndürebilen, dolaşım bozukluklarının düzeltebilen ve önleyebilen bir yapıya sahip. Özelliği ise tamamen doğal olması... Çekirdek, damar hastalıklarını tedavi ediyor. Zayıflamış kan damarlarının yapısını güçlendiriyor.
Ayrıca üzüm çekirdeği bilinen en güçlü antioksidan... Yapılan bazı testlerde, E vitamininden 50 kat daha güçlü olduğu ortaya çıkmış. İlk Fransa'da keşfedildi Üzüm çekirdeği 40 yıldır Avrupa'da, özellikle üzüm bağlarının çokluğu ile bilinen Fransa'da etkili bir biçimde kullanılıyor.
Üzüm çekirdeği 1947 yılında Bordeaux Üniversitesi'nden emekli tıp profesörü, Fransız Kimyacı Jack Masquelier tarafından keşfedilmiş.Çekirdek ilk olarak hamileliğinden dolayı aşırı ödemi olan fakültenin dekanının eşine, dekan tarafından verilmiş.
Masquelier o günü şöyle anlatıyor;
"Kadın, şişmiş bacakları ile o kadar yorgun görünüyordu ki, güçlükle yürüyebiliyordu. Yüzünden, çektiği acıları okumak mümkündü.
Ne yapabilirim de bu kadının acılarını dindirebilirim diye düşündüm.
Sonra dekanın eşine çekirdek verdiğini gördüm.
Dekanın eşi 48 saat içinde iyileşti. O halde, ben üzüm çekirdeğinde özel bir şeyler olabileceğini düşündüm.
"1950'de üzüm çekirdeği Resivit olarak bilinen ve Fransa'da satılan ilk damar koruyucu ilaç olmuş.
Doktor Masquelier ve meslektaşları, üzüm çekirdeğinin varis üzerindeki etkisini doğrulayan dokuz deney yapmışlar. Bununla birlikte çekirdek, göz kamaşması, gece körlüğü, maküler dejenerasyon gibi göz sorunlarının, arterit, saman nezlesi, alerji ve burun kanamalarını tedavisinde de kullanılmış.
"Eğer düzenli olarak üzüm çekirdeği alırsanız, damar duvarlarınız güçlenecektir." diyor Dr. Masquelier. Diş eti kanayanlar kullanmalı.
Peki üzüm çekirdeğine ihtiyacınız olup olmadığını nasıl öğreneceksiniz? Doktor Masquelier'in konu ile ilgili görüşleri şu şekilde:
"Sabahleyin dişlerinizi fırçalarsınız ve diş etlerinizin kanadığını görürsünüz. Ya da göz korneasında bir kan lekesi fark edersiniz. Veya geceleri kendinizi yorgun hissedersiniz, baldırlarınız şişer, ödem olduğunu fark edersiniz. Bu durumda damar zayıflığından muzdaripsinizdir ve üzüm çekirdeği tüm bu patolojik mekanizmalarla mücadele eder.
"1995 yılında İtalya'da yapılan bir araştırmada 150 miligramlık üzüm çekirdeğinin ağrıyı, yanma karıncalanma hissini ve atardamarların şişme derecesini azaltmada, yaygın olarak kullanılan bir eczacılık ilacından daha hızlı ve üzün sureli etkili olduğu bulunmuş. 1985 yılında da Fransa'da 92 hasta üzerinde yapılan kur kontrollü deney, 28 gün boyunca 300 miligram üzüm çekirdeği almanın, ağrıyı, karıncalanma geceleyin giren bacak kramplarını ve şişkinliği yüzde 50'den daha fazla azalttığını göstermiş. Üzüm çekirdeğini diğer bir faydası ise gözlere... Gece görüşünde önemli olan parlak ısıların neden olduğu göz kamaşmasını geçirmeye yardımcı oluyor.
Yine Fransa'da 100 denek üzerinde yapılan iki ayrı araştırmada 5 hafta boyunca günde 200 miligram üzüm çekirdeği almanın parlak ısılara maruz kaldıktan sonra görme keskinliğine yeniden kavuşma durumunu artırdığı ortaya çıkmış. Ayrıca testlerde üzüm çekirdeği ürünün bir bilgisayar ekrani karşısında çalışmanın neden olduğu göz gerilimini geçirdiği ve miyop kişilerde retinanın işlevini ve duyarlılığını düzelttiği görülmüş.
Üzüm çekirdeğinin tansiyonu ve onun sonuçlarını düzenlemeye yardımcı olabileceği de belirtiliyor. Araştırmaların gösterdiğine göre, yüksek tansiyonlu insanlar genellikle çok geçirgen olan, zayıf kılcal damarlara sahipler. Bu da onların kılcal damar kanaması geçirme ve göz retinasındaki kan damarlarının yırtılma olasılıklarını artırıyor. Dr. Miklos Gabor'un yaptığı araştırmada üzüm çekirdeği yüksek tansiyonlu deneklerde kılcal damarları güçlendirmiş.
Anti-Aging etkisi Üzüm çekirdeği damarları yenilediği için ayrıca anti-aging etkisine sahip. Yenilenen damarlar yaşlılığı geciktiriyor. Böylelikle cildinizdeki yaşlanma belirtileri azalıyor. Uluslararası sertifikalı Organik Üzüm Çekirdeği Ekstraktinin içerdiği Proantosiyanidin, bilinen en güçlü etkisi antioksidant. Üzüm çekirdeğinin antioksidant etkisi vitamin E'den 50, vitamin C'den 20 kat daha fazla.
Antioksidantlar, vucudumuzdaki kimyasal reaksiyonlar sonucu oluşan veya dışarıdan sigara, alkol, kirli hava v.s . ile alınan zararlı maddeleri etkisiz hale getiriyor.Uzmanlara göre vücudun antioksidant üretimi 25 yaşından sonra yavaşlamaktadır.Bu yavaşlamanın yol açtığı deformasyonları yok etmek için bilinen en kuvvetli antioksidant ise organik üzüm çekirdeği ekstraktıdı olduğu belirtiliyor.
Çekirdek, bağ dokularını güçlendirerek cilt sarkmasına engel oluyor. Cildin elastik, yumuşak ve düzgün olmasını sağlıyor. Üzüm çekirdeğinde tavsiye edilen miktar günde 150 ile 300 miligram.
Damar sağlığını korumak için gerekli doz ise günde 5-10 gram. Üzüm çekirdeğinin insanlar üzerinde her hangi bir yan etkisi görülmemiş.
Prof. Peter Rohdewald tarafından laboratuar fareleri, Hint domuzları ve köpekler üzerinde yapılan araştırmada doğal çekirdeğin, toksik, mutajenik, karsinojenik olmadığı tespit edilmiş.
Kimler kullanmalı?* Kan damarlarının yardıma ihtiyaç duyduğunu düşünenler.* Cildindeki kırışıklıklar günden güne fazlalaşanlar* Cildi cansız ve solgun görünenler* Cinsel yaşantısında kendini yetersiz hissedenler *Kalple ilgili sorunları olanlar* Ani kalp krizi riski olanlar* Görme gücünde yaşlanmaya bağlı bozulma olanlar* Şişlikler ve ödem alerjilerinde* Yüksek tansiyonda* Kolayca kanama ve morarma eğilimi olanlar* Daha önce kanamaya bağlı felç geçirenler* Şeker hastalığı olanlar* Varis ve hemoroit gibi soruları olanlar.
Sunu belirtmek gerekiyor ki; yukarıda bahsettiğimiz faydaların birçoğu çekirdeğin damarları onarıcı özelliğinden kaynaklanıyor.Çünkü damarlar, insan bedenini ayakta tutan ana mekanizmalar. Onların bozukluğu insan bünyesinde birçok hastalığa neden oluyor.
Damarları onaran çekirdek, böylelikle diğer hastalıkların iyileşmesinde de önemli bir etkiye sahip oluyor.